SPAC (Special Purpose Acquisition Company) NEDİR?

2021 yılı SPAC denilen şirketlerin yılı oldu. SPAC’lar borsada işlem gören, halka arz edilirken tek amacı daha sonradan başka şirketlerle birleşme maksadıyla sermaye bulmak olan şirketlerdir. Herhangi bir ürün üretmeyen veya satmayan SPAC’lar, diğer şirketlerin klasik ve çok uzun sürebilen halka arz olma sürecine dahil olmamalarını sağlayarak kolay bir şekilde halka açılmalarını sağlıyor. Önceden halka arz olmuş ve borsada işlem gören SPAC şirketleriyle birleşerek halka arz olmayı kabul eden şirketler klasik süreçlerdeki çoğu maddi masraf ve yasal süreçlerden de kaçınmış oluyor.

Defiance ETFs kurucu ortaklarından Sylvia Jablonski ise herhangi bir üretimi olmayan ve halka arz olan SPAC’lara yatırım yapan yatırımcılar hakkında ise şunu belirtiyor:

“Küçük yatırımcıların çok popüler ve talebi yüksek IPO’lara (Initial Paper Offering – Halka Arz) erişim imkânı, en azından hisse senedi fiyatlarının inanılmaz yükselmesinden önce, çok düşük. Ancak SPAC’lar sayesinde ortalama bir yatırımcının bu şirketlere erişimi sağlanıyor.”

SPAC yatırımcıları, SPAC başka bir şirketle birleşme kararı aldıktan sonra inanılmaz kazançlar elde edebilir ancak şunu da belirtmek gerekir ki SPAC’ların hangi şirketleri satın alacağı SPAC’ın halka arzı sırasında bilinmiyor ve SPAC’lara yatırım yapan yatırımcıların sürprizlere açık olması gerekiyor.

SPAC’lara Yatırım Yapmalı Mı?

Her yatırımda olduğu gibi SPAC’lar da avantaj ve dezavantajlara sahip. Bir SPAC IPO’suna katılmadan önce arkasındaki yöneticileri, repütasyonu ve geçmişlerini iyi araştırmak gerekiyor. Zira SPAC’lar temelde, gelecekte yapılacak şirket alımlarına yönelik güvene dayanıyor. SPAC’lar şirketleri satın almadığı süreçte ise faiz getirisi olan enstrümanlara yatırım yapmakta. Yani şirket alımı olmasa bile faiz geliri elde etmek mümkün. Ancak elbette riskler de içermekte. Bahsettiğimiz gibi popüler şirketlerin IPO’larında halka arz edilir edilmez fiyatlarda volatile gözleniyor. Bu durum SPAC’ların da IPO’larında, SPAC’ın yönetiminde olan kişilerin popülaritesine bağlı olarak yaşanabilir. SPAC’lar genellikle hisse başı $10 olmak üzere piyasaya açılıyor ve SPAC senetlerini satın alırken iyi bir fiyattan almaya yönelik çaba göstermekte fayda var. Goldman Sachs’ın raporuna göre 2010’dan bu yana SPAC’ların yatırımcılarına yıllık ortalama %9.3 gibi bir kazanç getirisi var. Bu oran aynı dönemde S&P 500’ün yıllık getirisinden %24 daha az. Şunu belirtmek gerekir ki bu oranlar yüzlerce SPAC’ın ortalama getirisi. Sizin sahip olacağınız 2 ya da 3 SPAC hissesi bu oranların çok yukarısında veya aşağısında kalabilir. Örneğin 2019’da Switchback Energy Acquisition birkaç ay içerisinde %323 değer artışı yaşadı. Ancak SPAC seçme işi kolay olmadığı gibi SPAC’ın yatırım yaptığı şirketlerin performansına veya makroekonomik çalkantılara bağlı olarak kayıplar da yaşamak mümkün. Riski dağıtmak için SPAC’lara yatırım yapan ETF’ler de seçenekler arasında değerlendirilebilir.

SPAC’ların performansından bağımsız olarak, 2021’in sadece ilk 2 ayında 180 SPAC’ın IPO’sunun yapılması ve toplamda $54 milyar dolarlık yatırım toplanılması SPAC’ların geçici bir heves olmadığını ve kalıcı olabileceklerini gösteriyor. Sylvia Jablonski SPAC’lar hakkındaki sözlerini şu şekilde bitiriyor:

”Elbette halka arz edilecek şirketlerin kalmamasıyla birlikte SPAC’ların modası bitebilir ancak inovatif start-up’ların ortaya çıkmasının devam etmesi ve yüksek risk iştahına sahip yatırımcıların var olması bence SPAC’ların bizimle kalmaya devam edeceklerinin göstergesi.”