Private Equity vs. Venture Capital (Özel Sermaye ve Risk Sermayesi)

Aradaki fark nedir ?

Özel sermaye ve risk sermayesi şirketlerinin yaptığı iş sık sık karıştırılıyor. Çünkü her ikisi de şirketlere yatırım yapan ve yatırımlarını öz sermaye finansmanında satarak, örneğin ilk halka arzları (IPO’lar) gerçekleştirerek çıkan firmalara atıfta bulunur. Ancak, iki tür finansmana dahil olan firmaların iş yapma şekillerinde önemli farklılıklar vardır.

Özel sermaye ve risk sermayesi (VC), farklı türde ve farklı büyüklükteki şirketlere yatırım yapar, farklı miktarlarda para taahhüt eder ve yatırım yaptıkları şirketlerde farklı hisse yüzdeleri talep eder.

Özel sermaye, bir şirkete veya halka açık olmayan veya işlem görmeyen başka bir kuruluşa yatırılan sermayedir. Girişim sermayesi, uzun vadeli büyüme potansiyeli gösteren girişimlere veya diğer genç işletmelere verilen finansmandır. Özel sermaye ve risk sermayesi, farklı türde şirketler satın alır, farklı miktarlarda para yatırır ve yatırım yaptıkları şirketlerde farklı miktarlarda öz sermaye talep eder.

  • Temel Farklılıklar-

Özel sermaye şirketleri çoğunlukla halihazırda kurulmuş olan olgun şirketleri satın alır. Şirketler verimsizlik nedeniyle kötüleşiyor veya olması gereken kârı elde edemiyor olabilir. Özel sermaye şirketleri bu şirketleri satın alır ve gelirleri artırmak için operasyonları düzenler. Girişim sermayesi şirketleri ise daha çok büyüme potansiyeli yüksek girişimlere yatırım yapıyor.

Özel sermaye şirketleri çoğunlukla yatırım yaptıkları şirketlerin %100’ünü satın alırlar. Sonuç olarak, firma satın alma işleminden sonra şirketlerin kontrolü tamamen elindedir. Girişim sermayesi şirketleri, şirketlerin öz kaynaklarının %50 veya daha azına yatırım yapar. Çoğu risk sermayesi şirketi, risklerini dağıtmayı ve birçok farklı şirkete yatırım yapmayı tercih eder. Bir girişim başarısız olursa, risk sermayesi firmasındaki fonun tamamı önemli ölçüde etkilenmez.

Özel sermaye şirketleri genellikle tek bir şirkete 100 milyon dolar ve üzeri yatırım yapar. Bu firmalar, halihazırda kurulmuş ve olgunlaşmış şirketlere yatırım yaptıkları için tüm çabalarını tek bir şirket üzerinde yoğunlaştırmayı tercih etmektedirler. Böyle bir yatırımdan mutlak kayıp olasılığı minimumdur. Girişim kapitalistleri, çoğunlukla öngörülemeyen başarısızlık veya başarı şansı olan yeni başlayanlarla ilgilendikleri için her şirkete genellikle 10 milyon dolar veya daha az harcarlar.

Özel sermaye şirketleri de yatırımlarında hem nakit hem de borç kullanırken, risk sermayesi şirketleri yalnızca öz sermaye ile ilgilenir.

Bu gözlemler yaygın durumlardır. Ancak, her kuralın istisnaları vardır; bir firma rakiplerine kıyasla normların dışında hareket edebilir.

Kaynak için tıklayınız