Ölüm vadisi, küçük ekiplerden uygulanabilir girişimlere dönüşmek için mücadele eden yeni startup’ların karşılaştığı ciddi finansal riskleri ifade eder. Vadideki düşüş, şirketlerin gelecekte başarı üzerine geri alma umuduyla şu anda para yatırırken deneyimledikleri borca – yani negatif bilançolara – atıfta bulunur.
Bu ölüm vadisi hiçbir yerde, girişimlerin zor bir kombinasyonla karşı karşıya kaldığı temiz teknolojiden daha belirgin değildir. Bir yandan, ileri bilimlerini endüstriyel süreçlere (ince film güneş enerjisi veya alglerden elde edilen yakıtları laboratuvardan çıkarıp ticari üretime taşımak) dönüştürmek için 50 bin ila 5 milyon ABD Doları veya daha fazla finansman arayan ekiplerin yaşadığı zorluklar var. Öte yandan, ortaya çıkan bu süreçleri hayata geçirmek için gerekli olan endüstriyel büyüklükteki tesisler ve ekipman için yatırımlarını artırmaya çalışan girişimlerin de yaşadığı zorluklar var.
Gelişmekte olan bu girişimleri hızla ve enerji güvenliğini ve iklim değişikliğini etkileyen bir ölçekte piyasaya sürmek istiyorsak, bu girişimcilerin ölüm vadisinden geçmeleri için ihtiyaç duydukları finansal desteği sağlamalıyız.
İnovasyon politikası da benzer şekilde nihai olan nedeni, başarısızlığın önceki nedenleriyle karıştırmamaya büyük özen göstermelidir. Paranın bitmesi, neredeyse tüm girişimler için nihai ölüm nedenidir. Öncül nedenleri göz önünde bulundurmamak, politika kararları için de tehlikeli bir temeldir.
Finansal sermayeye ek olarak, farklı zamanlarda önemli ölçüde daha değerli olabilecek üç başka araç daha vardır: fiziksel sermaye (birinin halihazırda edindiği ve organize ettiği fiziksel kaynaklar), entelektüel sermaye (birinin edindiği ve organize ettiği bilgi ve beceriler) ve sosyal sermaye (birinin sosyal ağı veya başkalarının sermaye “stoklarına” erişim).
Bir girişimin bilançosu, finansal ve fiziksel sermayeleri açısından nerede durduklarını açıkça gösterebilse de entelektüel ve sosyal sermayelerini ortaya çıkarmak için çok az şey yapar. Yine de şirketler, kendi zamansız ölümlerinden kaçınmak için bilgi, deneyim ve servet yönetme becerisine fazlasıyla bağımlıdırlar. Başarılı olmak için ihtiyaç duydukları kritik kaynakları keşfetmek, yönlendirmek ve elde etmek için ise sosyal ağlarından yardım almaları gerekir.
Özetle, temiz teknolojiler geliştiren küçük şirketlerin başarısını desteklemek, finansal veya fiziksel sermayeden fazlasını gerektirir. Bu şirketlerin, başlangıç aşamasında en iyi bilgiye, deneyime ve doğru sosyal ağlara erişebilmelerini sağlamak gerekir.