Her Girişimcinin Bilmesi Gereken 13 Startup Jargon Kelimesi:
1) Hızlandırıcı (Accelerator): Hızlandırıcı, girişimlerin kuluçkaya yatırıldığı, girişimlere akıl hocalığı yapılan ve bazen girişimlerin finanse edildiği bir merkezdir.
2) Boot-Strapping: Boot-Strapping, bir startup’ın operasyonlarını yürütmek için ekibin kişisel birikimini veya arkadaşlardan ve aileden gelen nakdi kullanmak anlamına gelir.
3) B-to-B veya B-to-C: B2B, “işletmeler arası” anlamına gelir; bu, startup iş modelinizin diğer şirketlere ürün veya hizmet satmak olduğu anlamına gelir. B2C, “işletmeden tüketiciye” anlamına gelir, sadece halka ürün ve hizmet sattığınız anlamına gelir.
4) Burn Rate (Run Rate): Yatırımcılar, paralarını burn rate’in aşırı olduğu yerlere koyma konusunda pek istekli değillerdir. Basit bir deyişle, paranızı ne kadar hızlı uçurduğunuzdur!
5) Deck (Pitch Deck): Girişiminizin tüm yönlerini kapsayan 10 slaytlık kısa bir PPT’dir. Bir pitch deck kompakt ve özlü olmalı, maksimum etki yaratmalıdır.
6) FMA (First Mover Avantajı): Gördüğünüz her startup, piyasadaki ilk örneği değildir. (Ama eğer öyleyseniz, bunu kesinlikle yatırımcılara göstermelisiniz.) Bununla birlikte, pazara ilk girme avantajına sahip olmak tamamen iyi bir şey değildir. Örneğin, yatırımcılarınızı tamamen yeni, yaygın kullanılmayan bir pazar hakkında eğitmeniz ve net bir talebi olmayan bir piyasaya yatırım yapmaya ikna etmeniz gerekebilir.
7) Freemium: Muhtemelen bu terimi çok duymuşsunuzdur. Basitçe anlamı, temel ürününüzün başta ücretsiz olduğu bir model yarattığınız ve son noktanın, yeterli talep olduğunda tüketicilerinize ileri düzey özellikleri satmak üzerine olduğu bir pazarlama tekniğidir.
8) Lean Startup: Lean startup, Growth Hacking’e az çok benzer. Ardındaki ideoloji, iş konseptinizi ilerledikçe kanıtlamaktır. Bu, sürekli geri bildirim yoluyla tüketicileriniz için en ucuz ve etkili şekilde neyin işe yaradığını anlamakla ilgilidir.
9) MVP (Minimum Viable Product): MVP, en önemli lean startup tekniklerinden biridir. Ürününüzün konseptinizi sunabilmek için gerekli olan bel kemik versiyonudur.
10) Pivot: Bir startup pivot ettiğinde, yerleşik teknolojiyi tamamen yeni bir amaç için kullanıyor olabilirler. Şirketin yönünü tamamen değiştirmek veya farklı bir pazar segmentinde iş yapmak anlamına da gelebilir.
11) Pazara Giriş (market penetration): Pazara girme, basitçe, umduğunuz veya yakaladığınız potansiyel pazarın yüzdesinin ne olduğu anlamına gelir.
12) ROI (Return On Investment/Yatırım Getirisi): Basitçe söylemek gerekirse, yatırımcıların yaptıkları yatırımların karşılığında almayı bekledikleri değerdir. Ayrıca belirli bir pazarlama kampanyasından elde ettiğiniz getiriler anlamına da gelebilir.
13) SaaS (Hizmet Olarak Yazılım): Bir SaaS startup’a sahip olmak, tasarladığınız yazılımı kullanabilmek için müşterilerinize abonelik sattığınız anlamına gelir.